Epilepsi
Ana Sayfa
Epilepsi
Epilepsi
Epilepsi sözcüğü çoğu insanların aklına ürkütücü ve istenmeyen şeyler getirir. Epilepsi terimi, çok çeşitli klinik fenomenlerin beyindeki anormal elektrik deşarjlarından olduğu ve bunların arasında hastanın normal bulunduğu nöbetler sürecine denir. Bir epileptik nöbette hastaya ne olduğu, elektrik deşarjının türüne ve özellikle bu deşarjın yerine ve süresine bağlıdır.
Epilepsinin en önemli ve sık görülen tipi; ani bilinç kaybı, şiddetli beden hareketleri ve arkasından koma gelen GRAND MAL nöbetlerdir. Eğer başka açıklayıcı terimler kullanılmamışsa epileptik nöbet denince bu anlaşılır.
Sağlık ekibi arasında tek bir epileptik atak için epileptik ‘fit’ , epileptik nöbet, epileptik konvülsiyon veya konvülsiyon terimleri kullanılır. Hastalar ve yakınlar ise bu terimlerin yerine daha yumuşak ve saha az ürkütücü olan bayılma, nöbet, tuhaflaşma, atak, boş boş bakma, baş dönmesi, bayılma nöbeti, kendinden geçmesi boşlukta kalma, şaşkınlık gibi kelimeleri sıklıkla kullanırlar.
Burada kullanılan sözcüklerin net ve uygun olmadığı görülmektedir. ‘küçük bir nöbet’ terimi bir kişide bir anlama gelirken, başka bir kişide farklı bir anlama gelebilir ve kuşkusuz hasta ve yakınlar tarafından epileptik olsun olmasın herhangi bir atak için kullanılabilir. Bu durumu hastalar ve yakınları için hoş görebiliriz fakat aynı hatayı sağlık ekibinin yapması hoş görülecek bir durum değildir.
Grand Mal Nöbetleri
Üç fazdan oluşur.
1) Tonik Faz:
Hasta aniden serleşir ve bedendeki tüm kaslar sürekli bir kasılma durumuna (tonik) girer.
Ekstremiteler genellikle düzdür.
Vücut, baş ve boyun ekstansiyondadır, gözler açıktır.
Hasta kendini koruyamadan yere düşer.
Yaygın kas kasılmaları başlarken bilincini yitirir.
Solunum kasları ve laringeal kaslar tutulduğu için gerilmiş ses telleri arasından hava kuvvetle dışarı çıkarken yüksek tonda ekspirasyon sesi duyulur.
Tüm kasların tonik kasılması sırasında solunum durur ve siyanoz oluşur.
Tonik faz genellikle 30–40 sn ’den fazla sürmez, çoğu zaman bundan kısadır, bu nedenle klonik faz başlamadan önce, kısa süren bir ses, yere düşme ve tüm bedenin sertleşmesi söz konusudur.
2) Klonik Faz:
Vücudun herhangi bir kasını beye tüm kaslarını tutan kuvvetli, rasgele ve düzensiz hareketler görülür.
Bu konvülsif hareketler bir amaca yönelik olmayıp karışıktır ve önceden bilinemez.
Bu sırada hasta dilini ve dudağını ısırabilir, çünkü çene kapanması sırasında dil dışarı uzatılmış olabilir.
İdrar ve bazen gaita inkontinansı da görülebilir.
Solunum düzensiz bir şekilde devam eder. Solunum yetersiz, sıçratıcı ve gürültülüdür.
Siyanoz devam eder.
Düzenli yatma hareketleri görülmez.
Bazen kanla karışık tükürük ifrazatı ağızda birikir. Bu durumda düzensiz solunum hareketleri ile birlikte olunca ağızda köpük oluşmasına yol açar.
Klonik faz birkaç saniyeden birkaç dakikaya kadar sürebilir ancak 30 dakikadan fazla sürdüğü çok nadirdir.
3) Koma Fazı:
Konvülsif hareketler durduktan sonra hasta komadadır.
Solunum füzenli bir duruma gelir.
Üst solunum yolları açık olduğu takdirde hastanın komada kalma süresi geçirdiği tonik ve klonik fazların süresi ile ilgilidir.
Tam iyileşmeden önce baş ağrısı, huzursuzluk ve uyku hali görülür. 1-2 gün süreyle hasta düşünmede ve zihni aktivitelerde ağırlaşma hisseder, ekstremitelerde yaygın ağrıdan bahsedilebilir. Bu belirtiler şiddetli bir Grand mal nöbetine aittir. Bazen nöbet çok uzun sürmez ve yıpratıcı olmaz. Tonik ve klinik fazlar birkaç dakika içinde sonlanabilir ve hasta daha sonraki dakikalar içinde tamamen açılabilir. 1-2 saat içinde de kendini tümüyle normal hissedebilir.
Petit Mal Nöbetleri
Adından da anlaşılacağı gibi petit mal nöbetleri, Grand mal nöbetlerine göre daha hafif ve daha az telaşlandırıcıdır. Atak birden başlar. Genellikle 10 saniyeden uzun sürmez ve birden biter. Hasta çoğu zaman farkında olmadığı birkaç saniyenin geçip gittiğini söyleyebilir. Çevresinde olaylar ve konuşmalar olmuştur, fakat bu birkaç saniyelik süreyi anımsayamaz.
Hastayı görenler, onun o sırada aniden yaptığı işi durdurduğunu, gözlerinin açık kaldığını ve uzağa dalgın dalgın baktığını, bazen de göz kapaklarında hafif ritmik hareketler olduğunu söylerler. Onun dışında yüz ve ekstremiteler hareketsizdir. Hasta o sırada oturuyor ve ayakta duruyorsa aynen kalır, fakat nöbet sırasında yürüyorsa durur ve ayakta hareketsiz kalır. Hastanın adı söylenirse ya da başka sözel veya fiziksel uyarı yapılırsa bir tepki vermez. Atak başladığı gibi ani sonlanır.
Petit mal genellikle çocuklukta başlar ve günde birkaç kez tekrarlanır.
Petit mal dalma nöbetleri dalgınlıkla karıştırılabilir beye genç bir kişinin çevresiyle istemli olarak ilgisiz kalması yanlış olarak bu tip bir nöbeti düşündürebilir. Ani başlayıp ani biten boşluk ve dalgınlık nöbetleri petit mal’ı akla getirmelidir.
EPİLEPSİNİN NEDENLERİ
Bazı epilepsi türleri(Primer jeneralize veya idiyopatik epilepsi) aileseldir. Bu nedenle soy geçmiş araştırılarak başka epileptik olup olmadığı araştırılır. Bazı epilepsi türleri ise intrakranial(beyin içinde) patolojik durumları yansıtır. Bu patoloji daha önce aktif olan bir patolojik sürece ait skar dokusudur, ancak bazen bu süreç aktif iken de epileptik nöbetler görülebilir. Bunlar:
Beyine olan doğum travmaları
Yaşamın herhangi bir bölümünde kafatası ve beyin travması
Menenjit, ansefalit veya beyin apsesi sırasında veya sonrası
Serebral kanama sırasında veya buna sekel olarak
Beyin ameliyatlarının kaçınılmaz travması sonucu
Beyin tümörleri
Bazen epileptik nöbetler lokal fiziksel hastalıklardan başka, beyinde olan biyokimyasal bozukluklardan kaynaklanır:
Alkol ve ilaç kesilmesi
Hepatik, üremik ve hipoglisemik komalarda
TEDAVİ
Olay yerinde:
Eğer bir kişi aniden Grand mal nöbeti geçirirse, yakınında bulunanlar şu önlemleri almalıdır:
1) Hastanın solunum yolu açık tutulmalı(yan yatar duruma getirip çenesine yukarı doğru kuvvetli basınç uygulamalı)
2) Salyasının solunum yolunu tıkamasına engel olmak için sırt üstü dönmesi engellenmeli
3) Kuvvetli konvülsif hareketler sırasında hastanın kendine zarar vermesi önlenmeli(hastayı sert, keskin ve sıcak cisimlerden uzak tutarak)
Tanısı yeni konmuş epileptik hastaların yakınlarına bu bilgiler verilmelidir. Bir erişkinde kasılmaların sona ermesi ve hastanın bilincinin yerine gelmesi beklenir. Eğer hastanın eski bir epileptik olduğu orada saptanırsa, başka bir yardıma gerek yoktur. Ancak hasta yaşamında ilk kez nöbet geçiriyorsa ve bu Grand mal tarzında bir nöbetse hemen o sırada ya da 1–2 gün içerisinde daha ileri tıbbi yaklaşım gereklidir.
AÇIKLAMA
Yeni tanısı konmuş bir epilepsi vakasında atılacak ilk adım, hasta yakınlarıyla, onların zekâ ve kültür düzeyleri de göz önüne alınarak, epilepsinin tedavisi konusunda destekleyici konuşmalar ve açıklamalar yapmaktır. Epilepsi sözcüğü bazen ailelerde aşırı üzüntü yaratır. Çoğu zaman, hasta değil, hasta yakınlarının bilinç kaybı hakkında endişeli olduğu görülür. Onlara, epileptik nöbetlerin, ne kadar şiddetli olursa olsun,-solunum açık olduğu sürece- hastaların ölümüne yol açmadığı anlatılmalıdır. Bu açıklamalar sırasında epilepsinin; delilik, beyin tümörleri gibi hastalıklarla ilişkili olduğu korkuları giderilmeli, hastanın hastalığını çocuklarına geçirmesinden çekinen hasta yakınlarına gerekli açıklamalar yapılmalıdır.
Çocukların ve gençlerin yaşlarının ilerlemesiyle epilepsi nöbetlerine eğilimlerinin azalacağı ve epilepsinin ilaçlarla hastaların çoğunda kontrol altına alınabileceği de açıklanmalıdır.